Standart Maliyet Yöntemi

Standart maliyet yönteminin amacı maliyet kontrolüdür. Bu sebeple, mamul maliyetleri önceden belirlenmiş maliyetlere göre hesaplanır. Bu yöntemde standart maliyetler bilimsel teknik ve esaslara göre hazırlanır. Tahmini maliyetler olması bekleneni ifade ederken, standart maliyetler olması gerekeni ifade eder. Bu yöntemde, standartlara göre belirlenen ve mamullere yüklenen maliyetler, fiili maliyetlerle karşılaştırılır ve sapmalara göre analizler yapılır. Bu yöntem, hem planlama, hem de maliyetlerin düşürülmesi için önemli bir araçtır.

Standart Maliyet Kavramı:

Standart kavramı bir hedefe ulaşmak ya da bir faaliyeti gerçekleştirmek için önceden belirlenmiş ölçüt ve esasları ifade eder. Bunlar miktar, zaman veya değer ölçütleri biçiminde ifade edilebilir. Örneğin, bir mamulün üretilmesi için ne kadar hammadde kullanılacağı miktar standardını, bir birim hammaddenin kaça alınacağı ise fiyat(değer) standardını ifade eder. Bunlar maliyet standartlarıdır. Bir birim mamulün üretilebilmesi için belirlenen hammadde ile ilgili miktar ve fiyat standardının çarpılması sonucu ise hammeddeye ait standart maliyet elde edilmiş olur. Standart maliyet, belli bir faaliyet hacminde ve belli şartlar altında bir ürünün maliyetini oluşturan unsurların bilimsel esaslara dayanarak önceden belirlenmiş değerini ifade eder.

Standart Maliyetlerin Belirlenmesi:

Standart maliyetlerin belirlenmesi, maliyet unsurları itibariyle bir birim mamulün, standart üretim maliyetinin hesaplanmasını ifade eder. Her bir maliyet unsuruna ait fiziki ve değere dayalı maliyet standartlarına göre belirlenir.

Direkt İlkmadde ve Malzeme Giderleri Standart Birim Tutarı

İlkmadde ve malzeme giderleri standart tutarı = Standart miktar x Standart fiyat

Direkt İşçilik Giderleri Standart Birim Tutarı

Direkt işçilik giderleri standart tutarı = Standart Süre(zaman) x Standart ücret

Genel Üretim Giderleri Standart Birim Tutarı

Genel üretim giderlerinin standart birim tutarının hesaplanmasında miktar ve fiyat standardı yerine standat yükleme oranları hesaplanır. Standart(bütçelenen) faaliyet hacmine göre genel üretim giderleri bütçesi hazırlanır. GÜG bütçesi hazırlanmasında giderlerin değişken ve sabit olarak ikiye ayrılması ve esnek bütçe denklemlerinin de belirlenmesi sapmaların hesaplanmasında da kolaylık sağlar.

Mamul Maliyetlerinin Standart Maliyetlere Göre Belirlenmesi ve Muhasebe Kayıtları:

Üretilen mamullerin maliyeti standart tutarlara göre belirlenir. Fiili üretim miktarı her bir maliyet unsuru için belirlenmiş standart birim tutarları ile çarpılarak mamulün maliyet unsurları itibariyle toplam standart maliyeti elde edilir. Bu tutarlar, ilgili yansıtma hesaplarının alacağı karşılığında 151 Yarı Mamuller – Üretim hesabının borcuna kaydedilir. Bu hesap daha sonra 152 Mamuller hesabına devredilerek kapatılır.

Örnek:

Bir işletmenin döneme ait X mamulüne ait standart maliyet kartından alınan bilgiler aşağıdaki gibidir. İşletme dönemde 500 adet X mamulü üretimini gerçekleştirmiştir.

Standart DİMMG 12.000, Standart DİG 5.000 ve Standart GÜG 8.000

Mamul standart maliyetinin hesaplanması:

Standart DİMMG 500 x 12.000 =   6.000
Standart DİG      500 x   5.000 =   2.500
Standart GÜG     500 x   8.000 =   4.000
 Toplam = 12.500

  ————————————————————–
151 YARI MAMULLER – ÜRETİM
711 DİMMG YANSITMA
721 DİG YANSITMA
731 GÜG YANSITMA
  12.500   6.000
2.500
4.000
 
  ————————————————————–
151 MAMULLER
151 YARI MAMULLER – ÜRETİM
————————————————————–
  12.500   12.500  

İşletme üretilen mamullerin maliyetini yukarıdaki biçimde belirler ve kaydeder. Mamul üretimi ile ilgili olarak gerçekleşen giderler de ayrıca izlenir ve dönem sonunda standart maliyetlerle fiili maliyetler karşılaştırılarak farklar hesaplanır.

Farkların(Sapmaların) Hesaplanması ve Muhasebeleştirilmesi:

Yöntemin en önemli özelliği, bir mamulün standart ve fiili maliyetlerinin karşılaştırılarak farkların hesaplanması ve bunların analiz edilmesidir. Fiili maliyetlerin standart maliyetlerden yüksek gerçekleşmesi “olumsuz”, düşük gerçekleşmesi de “olumlu” fark olarak ifade edilir.

Fark: Fiili Maliyet – Standart Maliyet

Fiili maliyet>Standart maliyet —> Olumsuz Fark

Standart maliyet> Fiili maliyet —> Olumlu Fark

Standart ve fiili maliyetler aynı baz esas alınarak belirlenir ve izlenir. Farkların gider türleri, gider yerleri ve gider fonksiyonları açılarından ayrı ayrı belirlenmesi ve analiz edilmesi yöntemin etkinliğini arttırır. Fayda maliyet karşılaştırılması gözden ırak tutulmamalıdır.

Tek düzen hesap planında fark hesapları şöyle sınıflandırılmıştır.

710 DİMMG
711 DİMMG Yansıtma
712 DİMM Fiyat Farkı
713 DİMM Miktar Farkı

720 DİG
721 DİG Yansıtma
722 Dİ Ücret Farkları
723 Dİ Süre Farkları

730 GÜG
731 GÜG Yansıtma
732 GÜG Bütçe Farkları
733 GÜG Verimlilik Farkları
734 GÜG Kapasite Farkları

DİREKT İLK MADDE VE MALZEME FARKLARI

DİMMG Toplam Farkı = Fiili DİMMG – Standart DİMMG

Direkt ilk madde ve malzeme giderlerine ait farkların hesaplanması, fiyat ve miktar farkı olmak üzere iki şekilde yapılır.

Fiyat Farkı:

DİMM fiyat farkı, fiili fiyatın standart fiyattan farklı gerçekleşmesi halinde ortaya çıkan olumlu ya da olumsuz farkı ifade eder.

Fiyat farkı = (fiili fiyat – standart fiyat) x fiili tüketim miktarı

Miktar Farkı:

DİMM miktar farkı, fiili tüketimin standart tüketim miktarından farklı gerçekleşmesi halinde ortaya çıkan olumlu ya da olumsuz farkı ifade eder.

Miktar farkı = (fiili miktar – fiili üretim için standart miktar) x standart fiyat

DİMMG Farklarının Muhasebeleştirilmesi:

DİMM fiyat farkının muhasebeleştirilmesi 150 İlk madde ve malzeme stokları hesabının standart veya fiili fiyatlarla izlenmesine gör farklılık gösterir. Biz burada fiili fiyatlarla izlenmesi durumunu örneklendireceğiz.

Örnek:

X işletmesi dönemde 200 adet A mamulünün üretimini gerçekleştirmiştir. Üretimle ilgili DİMMG bilgileri aşağıdaki gibidir.

Satın alınan miktar = 2.200 kg
Satın alma fiyatı = 48 TL / kg
Standart fiyat = 50 TL / kg
Standart miktar = 10 kg / mamul
Üretime verilen = 2.100 kg

Satın alınan ilk madde ve malzeme stokları hesaba fiili fiyatlara göre kaydedilir.

  ————————————————————–
150 İLK MADDE VE MALZEME STOKLARI
100 KASA
  105.600   105.600  
  ————————————————————–
710 DİREKT İLK MADDE VE MALZEME GİDERLERİ
150 İLK MADDE VE MALZEME STOKLARI
————————————————————–
  100.800   100.800  

Mamul maliyetine ise, standart fiyatlarla yüklenir. Standart DİMMG = 200 adet x 500 = 100.000 TL

  ————————————————————–
151 YARI MAMULLER ÜRETİM
711 DİMMG YANSITMA HS.
————————————————————–
  100.000   100.000  

Fiyat farkı = (48 -50) x 2.100 =        4.200 olumlu
Miktar farkı= (2.100 – 2.000) x 50 = 5.000 olumsuz
Net fark =    800 olumsuz

  ————————————————————–
711 DİMMG YANSITMA H.
713 DİMMG MİKTAR FARKI
710 DİMMG
712 DİMMG FİYAT FARKI
————————————————————–
  100.000
5.000
 

100.800
4.200

 
712 DİMMG FİYAT FARKLARI
152 MAMULLER H.
620 SMM H.
————————————————————–
14.900 4.400
6.000
152 MAMULLER
620 SMM H.
713 DİMMG MİKTAR FARKI
————————————————————–
2.000
3.000

5.000

DİREKT İŞÇİLİK FARKLARI

DİG Toplam Farkı = Fiili DİG – Standart DİG

Direkt işçilik giderlerine ait farkların hesaplanması, ücret ve süre(zaman) farkı olmak üzere iki şekilde yapılır.

Ücret Farkı:

Ücret farkı = (fiili ücret – standart ücret) x toplam fiili süre

Süre(Zaman) Farkı:

Süre farkı = (toplam fiili süre – fiili üretim için standart süre) x standart fiyat

DİG Farklarının Muhasebeleştirilmesi:

Örnek:

X işletmesi dönemde 200 adet A mamulünün üretimini gerçekleştirmiş ve satılmıştır. Üretimle ilgili DİG bilgileri aşağıdaki gibidir.

Standart süre = 5 DİS / mamul
Standart ücret = 30 TL / DİS
Toplam fiili süre = 1.100 DİS
Fiili Ücret = 32 TL / DİS

Ücret farkı = (32 – 30) x 1.100 =          2.200 olumsuz
Süre farkı = (1.100 – (5 x 200)) x 30 =  3.000 olumsuz
Toplam DİG farkı = 5.200 olumsuz

  ————————————————————–
721 DİG YANSITMA H.
722 DİG ÜCRET FARKI
723 DİG SÜRE FARKI
710 DİMMG
————————————————————–
  30.000
2.200
3.000
 

35.200

 
620 SMM H.
152 MAMULLER H.
620 SMM H.
————————————————————–
5.200 2.200
3.000

GENEL ÜRETİM GİDERLERİ FARKLARI

GÜG Toplam Farkı = Fiili GÜG – Maliyetlere Yüklenen GÜG

Genel üretim giderleri farkı yukarıdaki biçimde hesaplanabilir. Ancak gider kontrolü açısından daha iyi sonuçlar vermesi için, Tekdüzen Muhasebe Sisteminde esas alındığı şekilde konu ele alınacaktır.

GÜG Bütçe Farkı
GÜG Verimlilik Farkı
GÜG Kapasite Farkı

Genel üretim giderlerine ilişkin farkların hesaplanmasındaki karmaşıklık, GÜG özelliğinden ve hesaplamada kullanılan formüllerde yer alan kavramlardan kaynaklanmaktadır.

Örnek:

A mamulü üretimi yapan işletme gelecek dönem için 200 adet üretim planlamaktadır. Her bir mamulün üretimi için belirlenen standart süre 2 saattir. İşletme tarafından 400 DİS’ lik standart çalışma hacmi için bütçelenen GÜG ait bilgiler “Standart Birim Tutar Kartı” aşağıdaki gibidir.


GENEL ÜRETİM GİDERLERİ

STANDART BİRİM TUTAR KARTI

Genel Üretim Giderleri Değişken Sabit Toplam
Endirekt Malzeme Giderleri
Endirekt İşçilik Giderleri
Dışarıdan Sağlanan Fayda ve Hizmetler
Çeşitli Giderler
Amortisman ve Tükenme Payları
3.000
4.000

1.000

2.200
2.000
2.800

3.000
4.000
2.200
3.000
2.800
Toplam Bütçelenmiş GÜG (a) 8.000 7.000 15.000
Standart(Bütçelenen) Faaliyet Hacmi (DİS) (b) 400 400 400
Faaliyet Hacmi Birimi için Standart GÜG Yükleme Oranları (a/b) 20 17,5 37,5
Esnek Bütçe Denklemi 20 X + 7.000
Mamul Birimi için Standart GÜG Yükleme Oranları 40 35 75

İşletme dönemde 418 DİS çalışma karşılığı 190 adet mamul üretmiştir. Bu üretim için yapılan fiili GÜG ise 16.000 TL dir.

GÜG Bütçe Farkı:

Bütçe farkı = fiili GÜG – fiili faaliyet hacmi için bütçelenmiş GÜG

Fiili GÜG : Dönemde gerçekleşen ve 730 GÜG hesabına kaydedilen giderleri ifade eder. Örneğimizde 16.000 TL dir.

Fiili faaliyet hacmi için bütçelenmiş GÜG : Fiili faaliyet hacmine karşılık gelen standart genel üretim giderlerini ifade eder. Esnek bütçe denkleminde X yerine, fiili faaliyet hacmi konulur.

= 20 (418) + 7.000 = 15.360 TL

Bütçe farkı = 16.000 – 15.360 = 640 TL. olumsuz

GÜG Verimlilik Farkı:

Verimlilik farkı, fiili faaliyet hacmindeki GÜG bütçe tutarlarıyla, fiili üretim karşılığı standart faaliyet hacmindeki bütçe tutarları arasındaki farkı ifade eder. Üretim standartlara göre öngörülen sürenin altında yapılmış ise verimli bir çalışmadan bahsedilebilir. DİG süre farkının olumsuz olması halinde, GÜG verimlilik farkı da olumsuz olur. Verimlilik farkı değişken GÜG ile ilgilidir.

Verimlilik farkı = [fiili faaliyet hacmi için bütçelenmiş GÜG – fiili üretim karşılığı standart faaliyet hacmi için bütçelenmiş GÜG]

veya

Verimlilik farkı = [fiili faaliyet hacmi – fiili üretim karşılığı standart faaliyet hacmi] x standart değişken GÜG yükleme oranı

Fiili faaliyet hacmi: Dönemde yapılan toplam çalışmayı ifade eder ve örneğimizde 418 DİS olarak verilmiştir.

Fiili faaliyet hacmi için bütçelenmiş GÜG : Fiili faaliyet hacmine karşılık gelen standart genel üretim giderlerini ifade eder. Esnek bütçe denkleminde X yerine, fiili faaliyet hacmi konulur.

= 20 (418) + 7.000 = 15.360 TL

Fiili üretim karşılığı standart faaliyet hacmi: Fiili üretim miktarı için standartlara göre yapılması gereken çalışma(faaliyet) hacmini gösterir. Çoğu zaman “standart faaliyet hacmi” olarak ifade edilir. Örneğe göre standartlar, bir birim mamul için 2 DİS çalışmayı öngörmektedir. Buna göre, fiiline üretilen 190 adet mamul üretimi için standart faaliyet hacmi 190 x 2 = 380 DİS dir. Bu süre, 190 adet mamulü üretmek için öngörülen süredir. Bu sürenin altında ya da üzerinde yapılan çalışma verimli ya da verimsiz çalışma ile ilgilidir. Fiili çalışma 418 saat olduğu için verimsiz bir çalışma olarak yorumlanabilir.

Fiili üretim karşılığı standart faaliyet hacmi için bütçelenmiş GÜG: Yukarıda açıklanmış olan fiili üretim karşılığı standart faaliyet hacmine karşılık gelen, bütçelenen(standart) GÜG ifade edilmektedir. Bir başka ifadeyle, 190 adet mamul, standart sürelere uygun olarak üretilse idi, bunun karşılığındaki standart GÜG ne olurdu? Bunun için esnek bütçe denkleminden yararlanılır.

Y = 20(380) + 7.000 = 14.600 TL

380 saat için bütçelenen GÜG 14.600 TL dir.

Fiili faaliyet hacmi için bütçelenmiş GÜG: Fiili faaliyet hacmine karşılık gelen standart GÜG ifade eder. Esnek bütçeden yararlanılır. X yerine fiili faaliyet hacmini konur. Fiili faaliyet hacmi 418 DİS idi.

Y = 20(418) + 7.000 = 15.360 TL

Fiili faaliyet hacmine göre ayarlanmış bütçe olarak da ifade edilebilir.

Verimlilik farkı = 15.360 – 14.600 = 760 TL. olumsuz

veya

Verimlilik farkı = (418 – 380) x 20 = 760 TL. olumsuz

GÜG Kapasite Farkı:

Fiili üretim karşılığı standart faaliyet hacmi için bütçelenmiş GÜG ile maliyetlere yüklenmiş GÜG arasındaki farkı ifade eder. Kapasite farkı, sabit giderlerle ilgilidir. Fiili üretimin beklenen kapasiteden farklı gerçekleşmesi halinde sabit giderlerin maliyetlere yüklenmesinden kaynaklanır. Sabit GÜG maliyetlere eksik yüklenmesi, beklenen kapasitenin altında üretim yapılması halinde söz konusu olur.

Kapasite farkı = [fiili üretim karşılığı standart faaliyet hacmi için bütçelenmiş GÜG – maliyetlere yüklenmiş standart GÜG]

veya

Kapasite farkı = [fiili üretim karşılığı standart faaliyet hacmi – standart üretim karşılığı standart faaliyet hacmi] x standart sabit GÜG yükleme oranı

Maliyetlere yüklenmiş standart GÜG: Mamul birimi için belirlenen standart yükleme oranlarına göre maliyetlere yüklenmiş GÜG ifade eder. Örneğe göre, mamul birimi için maliyetlere yüklenecek GÜG 75 TL dir. Bunun 40 TL’ si değişken, 35 TL’ si sabit GÜG dir.

Değişken GÜG : 190 x 40 = 7.600 TL
Sabit GÜG        : 190 x 35 = 6.650 TL
Toplam                                14.250 TL

Bu tutar, 731 GÜG YANSITMA hesabının alacağı karşılığında 151 YARI MAMULLER – ÜRETİM hesabının borcuna yazılacak tutardır. Fiili GÜG ile maliyetler yüklenen GÜG arasındaki fark, GÜG toplam farkını ifade eder.

Kapasite farkı = 14.600 – 14.250 = 350 TL. olumsuz

veya

Kapasite farkı = ((190 x 2) – (200 x 2) x 17,5) = (380 – 400) x 17,5 = 350 TL. olumsuz

Örneğe göre, 200 adet mamul üretimi planlanmışken 190 adet üretim gerçekleştirilmiştir. Mamul birimi için 35 TL olarak yüklenen sabit GÜG, mamullere toplam 350 TL (10 x 35) eksik yüklenmiş oldu.

GÜG Farklarının Muhasebeleştirilmesi

Dönemde üretilen mamullerin tamamının satıldığı varsayımıyla,

  ————————————————————–
731 GÜG YANSITMA H.
732 GÜG BÜTÇE FARKI
733 GÜG VERİMLİLİK FARKI
734 GÜG KAPASİTE FARKI
730 GÜG
————————————————————–
  14.250
640
760
350
 

16.000

 
620 SMM H.
732 GÜG BÜTÇE FARKI
733 GÜG VERİMLİLİK FARKI
734 GÜG KAPASİTE FARKI
————————————————————–
1.750 640
760
350

Kaynak: Mevlut Karakaya, Maliyet Muhasebesi, Gazi Kitapevi, Ankara

Egitim kategorisine gönderildi

Eğitimde sosyal medya kullanılabilir mi?

Melih ARAT
ATD- Dünya Eğitimciler Zirvesi’nde en çok feyz aldığım konuşmacılardan biri, Dan Steer idi. Kendisi ‘sosyal medya’nın eğitimde nasıl kullanılabileceğine ilişkin tecrübelerini paylaştı.

Haftada bir ders yapan öğretmenler, ders öncesi hazırlayacakları “az sonra” videosu ile öğrencileri meraklandırabilirler. Eskiden televizyonlarda bir süre sonra verilecek haberle ilgili merak uyandıran sorular sorulur ya da görüntü kırıntıları gösterilir ve “az sonra” denirdi. Böylece izleyici televizyon başında tutulurdu. Dersle ilgili merak uyandıran soru ve görüntülerin dersten bir gün önce öğrencilerle paylaşılması da öğrencileri harekete geçirecektir.

Yine ders öncesinde sınıftaki öğrencilere ilgili YouTube videolarının linkleri gönderilebilir. Böylece öğrenciler hem ilgili videoyu izlemiş olarak sınıfa gelir, hem de konuya ilgileri çekildiği için başka ilgili videoları da kendi kendilerine bulabilirler.

Dersten sonra dersten kareler, dersin can alıcı kısımları bir video özet olarak YouTube’ta paylaşılabilir. Öğrencilerimin bir kısmı, en önemli buldukları slaytların fotoğraflarını çekip Whatsapp gruplarında paylaşıyorlar. Derste olan ve derse gelememiş öğrencilerin de hepsi dersten haberdar oluyorlar.

Inkle Writer sitesi, içerik hazırlayıcılara, öykü tasarımında interaktif bir ilerleme fırsatı veriyor. Öğrenci, hocanın anlatmak istediği içeriği -öyküyü değil, kendi yaptığı seçimlerle gelişen bir öyküyü- içeriği okuyor.

Bilgisayar oyunlarında liderlik tabloları (Leader Board) diye bir tablo türü vardır, gazetelerde yayımlanan futbol takımlarının liderlik sıralamasının verildiği tablolar gibi. Kim kaç gol atmış, kim kaç gol yemiş, kaç beraberlik olmuş, kaç galibiyet kazanılmış ve kaç mağlubiyet alınmış gibi bilgilerin verildiği tablolar her zaman okurların dikkatini çeker. Düşünün ki, bir grup öğrenci hem okulda derslerine devam ediyor hem de bazı e-dersler alıyor. Bu öğrencilerin hepsi, internette bir oyun oynar gibi zaman zaman skorlarına bakıp arkadaşlarını geçmek için çalışıyorlar.

Swarm isimli bir uygulama size, sosyal medyada bulunma performansınıza göre madalyalar veriyor. Örneğin, bu uygulama bana çok kampüs gezen madalyası, çok havalimanı gören, çok kütüphane ziyaret eden madalyaları vermiş. Bir sosyal medya uygulamasının size böyle madalya vermesi sizi motive eder mi bilmiyorum ama takdir sanırım herkes için güzel bir duygu. Swarm belki 100’den fazla madalya kategorisi bulmuş ve size madalya vermekle kalmıyor, bunu arkadaşlarınıza da bildiriyor. Ayrıca bazı madalyaları da sizi geçen arkadaşlarınıza veriyorlar. Siz de madalyanızı kaybetmemek için ya da madalya kazanmak için çalışıyorsunuz. Bu madalya verme uygulaması, sanal ortamda öğrencileri sadece ders konusunda değil, çok değişik davranış benimsetme konularında motive etmek için de kullanılabilir.

Sunumların paylaşımında kullanılan slideshare ve prezi gibi siteler var. İngilizce sunumlarımın bir kısmı slideshare.net adresinde. Oradan bazen Facebook ve Linkedin’e kopyalayarak öğrencilerimle paylaşıyorum.

Kısaca eğitim alanında sosyal medya kullanılarak yapılabilecek çok şey var. Açık kafalı okullar ve öğretmenler, eldeki imkânlarla bile yapılabileceklere şaşıracaklardır.

Kaynak: http://www.zaman.com.tr/melih-arat/egitimde-sosyal-medya-kullanilabilir-mi_2297446.html

Egitim kategorisine gönderildi

SmartPLS mi Yoksa Lisrel, Amos mu?

Yrd. Doç. Dr. Ender BOYAR

Yapısal Eşitlik Modeli için hangi programı kullanmalıyım?

SmartPLS kısmi en küçük kareler temellidir, Lisrel ile Amos ise kovaryans temellidir.

Örneklem küçükse SmartPLS, büyükse hepsi kullanılabilir.

Modelden yararlanarak sonuçları tahmin etmek için SmartPLS, verilerle teorik bir modeli doğrulamak için Lisrel ve Amos.

Veriler normal dağılıyorsa Lisrel ve Amos, dağılmıyorsa SmartPLS.

Değişkene bağlanan soru sayısı 3 ve daha fazla ise hepsi kullanılabilir, soru sayısı 3 ten az ise SmartPLS

Kaynak: https://www.researchgate.net/post/How_to_decide_which_package_is_best_for_my_research_Amos_or_Smart_PLS

 

LISREL ile Doğrulayıcı Faktör Analizi (CFA)

Yrd. Doç. Dr. Ender BOYAR

lisrel0

 

Doğrulaycı faktör analizi yapmak için, açımlayıcı faktör analizi yapılması gerekli değildir. Ancak elenmesi gereken soruların belirlenmesinde göz önünde bulundurulabilir.

SPSS ile açımlayıcı faktör analizi:

Analyze -> Data Reduction -> Factor seçilir. İlgili kısımlar Variables kısmına aktarılır.

spss1

 

Extraction : Faktör üst sınırı ile sınırlandırılacaksa, number of factors sınırlandırılır. (örnegimizde 2 faktör ile çalıştığımızdan bunu 2 olarak sınırlandırdık)

Rotation : Varimax seçilir.

Options : Görüntüyü kolaylaştırsın diye Suppress absolute values less than: =,30 işaretlenebilir.

OK tıklanarak aşağıdaki sonuçlar alınır.

spss2

spss3

 

Problemli olan veriler ve toplam açıklama oranının 0,49 olduğu görülmektedir.

Doğrulayıcı faktör analizine(CFA) gelince LISREL çalıştırılır.

File -> Import Data -> Open menüsünden SPSS formatlı proaktif.sav dosyası açılır.

Open tıklanır. Veri ismi olarak “proaktif” verilerek prelis olarak aynı klasöre kaydedilir. Dosya kaydedildikten sonra  veriler aşağıdaki gibi görünecektir.

lisrel1

LISREL’de Kodlama ile yapılabileceği gibi, Diyagram çizerek te CFA yapılabilir. Diyagramın alt tarafında bir kodlama olduğu bilindiğinde, hangisi daha kolayımıza gelirse onunla başlayabiliriz.

İlk olarak hem kodlamaları, hem diyagramları içine alan bir proje açılır. File -> New -> SIMPLIS Project ile başlanır.

lisrel3

Gelen ekrana proje adı (cfa_wp) verilerek dosya kaydedilir. Aşağıdaki kod kopyalanarak Run LISREL deyip, diyagram çizilmiş olur.

Raw Data from file ‘C:\Users\enderboyar\Desktop\lisrel_ornek_ders\lisrel_wp\cfa_wp.psf’
Sample Size = 175
Latent Variables PRO KAR
Relationships
PRO1 = PRO
PRO2 = PRO
PRO3 = PRO
PRO4 = PRO
PRO5 = PRO
PRO6 = PRO
PRO7 = PRO
PRO8 = PRO
KAR1 = KAR
KAR2 = KAR
KAR3 = KAR
KAR4 = KAR
KAR5 = KAR

Path Diagram
End of Problem

lisrel4

Regrasyon katsayısının ağırlınığın 1’e sabitlenecek datanın belirlenmesi:

Teori açısından bir problem yoksa, değeri en yüksek olan soru, sabitlenerek (Fix) değeri 1’e eşitlenir. Yukarıdaki PROAKTIF sorularınından 4. ve 8. sorunun ağırlının 0,52 ve KARIYER sorularından ise 8. sorunun 0,91 ile en yüksek olduğu görülmektedir.

Bu düzeltme işlemi kod ile yapılacaksa aşağıdaki gibi veya diyagram üzerinden yapılacaksa mouse sağ tuşa basılarak Fix işaretlenir ve doğrudan değeri 1 olarak girilir.

……
PRO8 = 1*PRO
…….
KAR5 = 1*KAR
……

lisrel

Tekrar Run LISREL tıklanarak çalıştırılır. Aşağıdaki Estimate ve Standardized Solution verileri elde edilir.

lisrel7 lisrel8

 

Diyagram üzerinde elde edilmiş olan sonuçların rapor olarak alınması için Output -> SIMPLIS üzerinden out uzantılı dosya oluşturulur.

lisrel9

FIT indeks değerleri kontrol edilerek, elenmesi gereken soru olup olmadığı bu aşamada değerlendirilir. Teoriyi dikkate alarak soru elenmesi işlemi yapıldıktan sonra program tekrar çalıştırılarak FIT indeks değerleri kontrol edilir.

 

İkinci yol Diyagram çizme yoludur. File-> New ve Path Diagram seçilir. İsim verilir ve boş diyagram sayfası açılmış olur.

Setup -> Title and Comments bölümünden modele isim verilir. Next tıklanarak diğer sayfaya geçiş sağlanır. Observed değişkenlere dosya yeri gösterilir ve Latent değişkenler aşağıdaki gibi manuel olarak tanımlanır. Next diyerek sonlandırılır.

lisrel2

Daha sonra sol taraftaki kutucuklar, sürüklenerek sağ tarafa taşınır. Ok işareti ile Latent (yuvarlak) olanlardan, Observed (Kutu) olanlara doğru tek tek birleştirilir.

lisrel10

Daha sonra PRO ve KAR için belirlenen PRO8 ve KAR5 değişkenlerinin regrasyon ağırlığı 1’e sabitlenir.(Fix)

lisrel11

Daha sonra, Setup menusünden kod editörü Build SIMPLIS Syntax seçilerek çalıştırılır. (F8)

lisrel12

Programı çalıştırmak için, Run LISREL tuşu tıklanır. Tahminler(Estimates), Standardized Solution(Standartlaştırılmış Çözümler), T-values(T değerleri) gibi sonuçlar üst taraftan seçilerek ekrana getirilir.

lisrel13

 

Tükenmişlikten Üretime

Dr. İlhami FINDIKÇI
3 Ocak 2009, Cumartesi

Üretmek, insan olmanın ve kendini ifade etmenin belki de en önemli yolu. Bir fikir, bir düşünce akımı, bir model, bir iş, bir ürün üretmek. Yani en basitten en karmaşığa ortaya bir “şey” koymak. Üreten insan, ruh dünyası bakımından rahattır. Nitekim kendisini tüketmeye hazır hisseder, yani ki tüketmeyi hak eder.

Ancak günümüzde dünya insanının karşı karşıya bulunduğu en önemli insani sorunlardan biri, hiç kuşkusuz üretmemek ve sadece tüketmenin yol açtığı psikolojik sorunlardır. Evet günümüz insanı üretimden uzaklaştığı oranda tüketiyor. Tüketmek, birey ve toplum düzeyinde tükenmişliği körüklerken, üretmenin sağladığı gelişme, yenilenme ve canlılıktan hızla uzaklaştırıyor, kişisel bütünlüğü koruyan vicdanı hasta ediyor.

Üretmek yapmaktır bir bakıma, etkin olmak, atak durmak, kâinattaki her canlı gibi hareket halinde olmaktır. Üretmek, başkasına zarar verir diye yoldaki taşları kenara almaktır mesela. Bir şey beklemeden insanlar için, insanlık için üretmek. “Ol”manın yolu üretmekten geçer. Bunun için yanmak ve pişmek gerekir. Düşünmek, araştırmak ve erişmenin yolu da üretmektir. Kimi zaman bir fabrikanın tozlu tezgâhında işlenen bir metal, kimi zaman gecenin karanlığında çekilen vird, bazen de sonsuz kucaklayıcılığı ile evreni düşünmek, yeni çıkarımlar yapmak, şükretmektir tüm hücrelerimizle. Üretmek; sesler arasındaki ahengi, melodiyi ve musikiyi oluştururken üretmemek, sesler arasındaki ahenksizlik misali kuru bir gürültüye neden olur. Sürekli ve sistemli bir üretim anlayışında insan; kapının önündeki araba, binanın içindeki asansör, odanın içindeki elektronik kumandalar ve renkli ekranlar arasında sıkışıp kalmaz. Bedenin ve zihnin üretimleri kişiyi hantallıktan, rutinden, endişe, korku ve panikten kurtarır.

Üretmeyen insan mutsuzdur

İnsanlık tarihi, toplumsal gelişim dönemleri bakımından incelendiğinde; ilk insanlar, tarım toplumu, sanayi toplumu ve bilgi toplumu zinciri belirgin biçimde görülür. Tüm bu aşamalarda yol ve yöntemleri değişmiş olsa da esasen üreten insanların, ailelerin, şirketlerin ve devletlerin başarılı olduklarını, öne geçtiklerini görüyoruz. Tarım toplumunda daha fazla mahsul elde etmek, sanayi toplumunda yerini sürekli yenilenen teknolojilere bıraktı. Nihayet bilgi toplumunda yeni bilgileri üretmek, pazarlamak, yaymak, satmak öne geçmiştir. İster bilgi, ister ürün olsun üretimde başarılı olmayan kişi, kurum ve toplumların hızla tüketim batağına saplanmaları söz konusudur. Unutulmamalıdır ki dünyada insanları daha fazla düşünmekten, üretmekten uzaklaştırmak için çok yoğun kimi çalışma ve çabaların olduğu bilinen bir gerçektir.

Üretmeyen insan mutsuzdur, tatminsizdir. Kendisini ifade edememenin gerginliğini yaşar. Dolayısıyla kendisini başka yollarla ifade etmeye çalışır ki bu yollar genellikle kabul görmez. Yani genellikle kültür ve geleneğe aykırı, yerleşik inanç değerleriyle uyumsuz, ahlaki alışkanlıklara ters eğilimler artar. Çünkü üretmeyenin zamanı çoktur. Bu boş zaman zenginliğinde kişi kolaylıkla yönlendirilebilir, çeşitli tuzaklara düşürülebilir. Ya kişisel zaaflarının kölesi bir tüketici yahut yönlendirildiği konu ve ürünlerin bağnaz bir tüketicisi olur.

Dolayısıyla bir insani krizin söz konusu olduğu günümüzde; insanın giderek artan mutsuzluğu, umutsuzluğu, tatminsizliği ve şiddetinin kökeninde üretmemenin, üretememenin önemli etkisi olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Evet gerçekten de üretmeyen kişi zarardadır. Potansiyel bir tüketen olmanın ötesine geçemez. Nitekim çevremize üretebileceğimiz en kolay davranış olarak yüzlerdeki tebessüm bile yok oluyor giderek.

Dikkat edileceği üzere üretmekten sadece bir fabrikada mal yahut ürün üretiminden söz etmiyoruz. Üretmekten kastımız, kişi, aile, kurum ve toplumun; ister duygu alanında ister zihinsel süreçler, ister sosyal ve toplumsal alanda isterse iş ortamında olsun bir şeyler ortaya koyması, çevresine bir katma değer üretmesidir. Günümüz insanı çevresine bir katma değer üretmemenin acısını, psikolojik gerginliğini en üst düzeyde yaşıyor. Kısacası insanlar, çevrelerine duyarlı oldukça, diğer insanlara hizmet ettikçe onlara bir katkıda bulundukça rahatlıyor. Yani ki insanı oluşturan beden, zihin ve duygusal dünya dış alemle alışveriş içinde oldukça gelişir, güzelleşir ve daha da önemlisi olgunlaşır. İşte günümüz ortamı ve yaşam koşulları bireyden çevreye yönelen bu katma değeri sınırlandırdığından, ket vurduğundan, insanlar kendilerini gerçekleştiremiyor, gelişemiyor, yeterince olgunlaşamıyorlar. Olgunlaşamıyorlar ki olmadık gerginlikler, insani kıyımlar yaşıyoruz. Uçuk insani ilişkiler, yerleşik kültürü, ahlakı, geleneği, hukuk kurallarını zorlayan davranışlar, bizim ülkemizde bile sıradan hale gelmeye başlıyor. Bütün maddi ilerlemelere rağmen insanlar, hızla insanlara kıyabiliyor. Cana kasıtlar, boşanmalar, akıl almaz hırsızlıklar, toplumsal gerginlikler, hoşgörü alışkanlığının giderek yok olması, demokrasi anlayışının zedelenmesi, tahammülsüzlük ve benzer davranışların kökeninde de üretmemenin etkisini göz ardı etmemeliyiz. Bunların bir sonucu olarak küçük bir kâinat olan insanın, numunesi ve temsilcisi olduğu büyük kâinatla uyumunda zedelenmeler var.

Dünyanın gelişmemiş toplumlarını birer atölyeye, kendilerini ise renkli camların ışıkları arkasında bu atölyeleri yönetmeye adayan, üretmeden kazanmaya alışan kimi gelişmiş Batılı toplumlar da son krizler ile yeniden üretim dediler. Daha çok tüketime dayalı ekonomik modelin yeniden daha çok üretime dayalı hale gelmesi için yoğun çabalar var. Zira üretirseniz satacak bir şeyiniz olur. Üretmediğinizde ağırlıklı olarak mevcut üretilenleri eleştirmeyi iş edinirsiniz ki, bu, kişiden topluma uzayan çizgide bir kısır döngüye neden olur.

Şu halde işi, konumu, eğitimi ne olursa olsun bireylerin kendi üretimlerini acilen gözden geçirmeleri önemlidir. Bir bireyin kendisi ama özellikle çevresi için ne ürettiğine, varlıklar âlemine yaptığı katma değere kafa yorması önemlidir. Aynı durum bir aile, bir işletme, bir toplum için de geçerlidir. Düşünün ki, üretim gücünü kaybetmiş bir işletme hızla yok olmaya mahkumdur. Ürettikleri ile tükettikleri arasındaki dengeyi sağlayamayan toplumların, etkin ve egemen olmaları zorlaşır. Üyelerini bir araya getirmekten aciz, konuşmaktan ve birbirlerini koruyup kollamaktan uzak, birbirlerine destek ve yardımcı olmayı unutmuş, anne ile babanın birbirlerinin gözlerinin içinde kaybolmayı unuttuğu bir ailenin sağlıklı bir aile olduğunu söyleyemeyiz. Başkaları için bir taşın üzerine bir taş koyma aşkı ve heyecanı, bireylerin potansiyel üretim kapasitelerini harekete geçirir. Böylece birey, kendisini daha güzel ifade eder, daha mutlu olur. Potansiyelini performansa dönüştürmenin, tükenmişlikten üretime geçmenin keyfini yaşar.

Kaynak:http://www.zaman.com.tr/yorum_yorum-ilhami-findikci-tukenmislikten-uretime_791163.html